Gündemden Kısa Kısa...

Sosyal güvenlik yasa tasarısı TBMM gündeminde. Bilindiği gibi ülkemizde işçiler için SSK esnaf ve sanatkarlar ile şirket ortakları için Bağ-Kur, memurlar içinde Emekli Sandığı var. Bu kurumlar kendi olanakları çerçevesinde sigortalılarına hizmet sunmaya ve emekli maaşı vermeye çalışıyorlar. Ancak bu hizmetlerin rantabl ve sigortalıları memnun ettiği söylenemez. Sigortaların sağlık hizmetlerinin özelleştirilmesinden sonra şimdi de bu kurumların birleştirilmesi gündemde. Bu kurumlar uzun yıllardan sonra tek çatı altına alınarak birleştirilecek. Buna ilişkin tasarı meclis gündemine geldi. Ancak bütçe görüşmeleri nedeniyle görüşmeler, yılbaşından sonraya kaldı. Bakalım göreceğiz bu kanun neler getirecek…

Dernekler Kanunu bilindiği gibi değiştirildi. Buna ilişkin yönetmelik de 30/03/2005 yürürlüğe girerek birçok değişikliği de beraberinde getirdi. Buna göre dernekler ellerinde bulunan alındı ve gider makbuzlarını 30 Eylül 2005 tarihine kadar kullanacaklardı. Bu tarihten sonra bunlar hükümsüz kaldı. Bunların yerine matbaalarda yenisinin bastırılması gerekiyordu. Önemine binaen bu makbuzları henüz bastırmayanların cezai bir yaptırımla karşılaşmaması için bir an önce karar alarak matbaada ihtiyaçları kadar makbuz bastırmaları yerinde olacaktır. Yine bu yönetmelikle bir ara kullanımı kaldırılana demirbaş, alındı belgesi kayıt defteri, ve evrak kayıt defteri gibi defterler yeniden ihdas edildiğinden bir an önce ya noterden ya da dernekler il müdürlüğünden tasdiki yerinde olacaktır. Önemli hatırlatma bilanço usulünde defter tutanlar 2006 yılı defterlerini aralık ayı içinde tasdik ettireceklerdir.

Kasım ayının sonlarına geldiğimiz şu günlerde vergi ile birçok değişiklikler gündemde. Patır patır yeni değişiklikler medyaya veriliyor. Bu da halkımızın gündemini bu sıkıntılı günlerde meşgul ediyor. Bunların başında ise Hakkari ile İstanbul Boğazı’nın vergisinin aynı olduğu yazılı ve görsel basında baş köşeyi tuttu, bile. Gerçi bunda büyük bir yanılsama var ama basın bunu zaten hep yapıyor. Hakkari’deki 100 metrelik arsa ile İstanbul’daki 100 metrelik arsanın metrekare birim bedeli aynı olsa bile emlak vergisi kıyaslandığında iki kat vergi farkı vardır. 2006 yılı emlak beyan dönemi olduğu için basına yansıyan bu bilgilerden de anlaşılacağı üzere belediyelerin tespit ettiği bu değerler bazılarının canını fazla acıtacak gibi… ayrıca yıl sonu geliyor yeni yılın defterleri de aralık ayı sonuna kadar tasdik edilecek.

Birçok verginin artış oranı vergi kanunlarında yeniden değerleme oranına bağlandığı için 2006 yılındaki artış oranı vergi usul kanunu 353 seri nolu genel tebliği ile belirlendi. Buna göre yeniden değerleme oranı 2005 yılı için % 9,8 (dokuz virgül sekiz) olarak tespit edilmiştir. Bu oran, aynı zamanda 2005 yılına ait son geçici vergi dönemi için de uygulanacaktır. Motorlu taşıt vergisi, vergi ve trafik cezaları ve maktu olarak belirlenmiş bütün vergi ve harçlar buna göre 9,8 oranında artarken emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi ise bunu yarısı yani 4,9 oranında artacak. Ama bu yıl emlak vergisinde beyan dönemi olduğundan ev sahipleri geçen seneye göre biraz daha fazla vergi ödeyecek…

STGM (Sivil Toplum Geliştirme Merkezi), Ankara’da yaptığı eğitimlerden sonra şimdi de İstanbul’da sivil toplum kuruluşları yetkililerini eğitmeye devam ediyor. Bir sonraki durak ise İzmir. Sivil Toplum Geliştirme Merkezi yetkililerinden alınan bilgiye göre başlangıç düzeyi ve ileri düzey seviyesinde iki kategoride yapılan seminerlerden başlangıç düzeyinde olanı 15-19 kasım tarihlerinde yapılırken; ileri düzey eğitimi ise 14-18 kasım tarihlerinde yapıldı. İstanbul ve çevre illerde kurulmuş, çevre, kadın, gençlik, insan hakları, çocuk, engelliler, kalkınma, ve kültür konularında faal olan çok sayıda sivil toplum kuruluşu yetkilisinin katıldığı seminerler büyük bir ilgi ile takip edildi. Eğitimlerde, bazı Sivil Toplum Kuruluşu yöneticilerinin deneyim ve aktivitelerini birinci ağızdan katılımcılara iletmesi büyük bir ilgi uyandırdı.

Maliye Bakanlığı şaşırtmaya devam ediyor. Bakanlık yetkilileri KDV ve Muhtasar Beyannamesi vermenin son günlerinde sirküler çıkartmaya devam ediyor. Bilindiği gibi maliye bakanlığı iki yıldır öne aldığı beyanname verme sürelerini bir türlü oturtamadı. Eskiden her ayın yirmi beşine kadar verilen KDV Beyanname süresini, Muhtasar Beyanname ile aynı güne yani 20.sine alan bakanlık bu süre zarfında çıkardığı sayısız sirküler ile bu süreyi hep uzatmak zorunda kaldı. Bu defada yayınladığı sirküleri ayın 20.sinde saat 16.58 de sitesine koyan bakanlık mükellefleri ve mali müşavirleri şaşırtırken “yine mi” dedirtti.

SSK Bürokrasisi direnmeye devam ediyor. SSK bürokrasisi en hantal bürokrasi olmaya devam ediyor. Hükümet iş ve işlemleri kolaylaştırmayı ne kadar arzuluyorsa, SSK bürokrasisi de o kadar işi zora sürüyor. Başbakanı sağlık karnesi hakkında genelge yayınlamaya zorlayan bu bürokrasi iki gün sonra artık yeni sağlık karnesine vermeyeceğiz ,diyebiliyor. Kanun değişiyor mali müşavirler ve yeminli mali müşavirler rapor yazsın deniyor; bürokrasi hazretleri bu iş nasıl zora sokulabilirse o kadar ağır koşullarla rapor yazılamaz hale getiriyor. Kanun değişiyor e-bildirge verilerek iş yükü hafifletilsin deniyor, bürokrasi hazretleri devreye giriyor; şifre için yeni ve özel vekaletler istiyor. Bu şifreler muhasebeci ve mali müşavirlere verilsin deniyor; bürokrasi yok olmaz diyor. Binlerce şifre üretelim, iş uzasın diyor. Ek bildirge verilecekse bunun için de özel sözleşme talep ediliyor. Esnaf ve sanatkar ile tüccar zorda prim barışı yapalım deniyor; bürokrasi yine devrede. Bu barış sağlanırsa bize ne gerek kalır; bu barış yapılacaksa da “Borç asıllarına 31,12,1998 tarihine kadar gecikme zammı, 1,1,1999'dan itibaren de DİE'nin TEFE uygulanmak suretiyle "Esas Borç" hesaplanır. Esas borçtan, borçlunun ekonomik durumuna göre % 10, % 20 veya % 30 oranındaki tutar terkin edilir.” gibi ne idiğü belirsiz garip ve ucube bir uygulama ile yapılsın diyorlar. Yine son günlerde tek bir SSK borcu yoktur yazısı için tam 9 (yazıyla da dokuz) ekli bir genelge çıkarılıyor. Yani işler uzadıkça uzuyor, mükellef bunun yanında kısaldıkça kısalıyor. SSK yönetim kurulu ali kıran baş kesen gibi kanunu kendi istediği biçimde yorumlamaya devam ediyor. Bağ-Kur'un ise ne yaptığını kendileri bile bilmiyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bizim Köy

Mahalli İdareler Secimi ve Ortaya Çıkan Haksızlıklar

Giresun Dernekçiliğinin Serencamı…