Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Öğretmen Ziyaretlerim-II

Resim
Bir iki haftadır aklımda hep Hüseyin Erkan hocayı ziyaret etmek vardı. Yayınevine telefon ederek bir randevu alayım dedim. Mesai saatleri haricinde aramışım herhalde ulaşamadım. Gelen telefon “ Dilem Yayınevi’ nden arıyorum bizi aramışsınız herhalde” deyince aklıma tekrar geldi, hocayı aradığım. “Evet dedim, ben İbrahim Balcıoğlu hocanın talebesiyim. Kendisini ziyaret etmek istiyordum” deyince “hoca bugün yok. Yarın gelebilirseniz burada olacak” dedi telefonun diğer ucundaki. “Tamam, inşallah” dedim, “ ben gelmeden ararım” diyerek telefonu kapattım. Öğretmenim Hüseyin Erkan ’ı sahibi bulunduğu Dilem Yayınevi’nde ziyaret ettim. Tam kırk yıl sonra gerçekleşen ziyarette okul günlerimizi yâd ettik. Hüseyin hoca, talebelerine yazma aşkı ve şevki aşılayan bir hocamızdı. Bize yazdırdığı kompozisyonlardan oluşan bir kitap hazırlamış ve birçok arkadaşımızın kompozisyonu bu kitapla gün yüzüne çıkmıştı. Hüseyin hoca 15 gün tatilde boş gezmemizi kitap okumamızı ve bir hikâye yazmamızı öğütle

Öğretmen Ziyaretlerim-I

Resim
Hz. Ali(R.A) atfedilen bir söz var; bana bir harf öğretenin kölesi olurum. Doğru mu yanlış mı bilemem. Ancak geçen gün kızımın elinde gördüğüm bir kitap beni ta 1972’li yıllara götürdü. Kitabı Güler Erkan yazmıştı ve ben onu tanıyordum. Ortaokul Türkçe Öğretmenim Hüseyin Erkan’ın eşiydi.  O zamanlar Küçükköy Vefa Poyraz Lisesinde okuyorum. Lise dediysem bakmayın, o zamanlar liseler genellikle orta kısımları ile beraber olurdu. Ben de orta sonlarda olmalıyım. Küçükköy’ün gerçekten de küçük olduğu, İstanbul’un mesire yeri olmaktan yavaş yavaş çıktığı yıllar. Geçen sene okulumuzda Türkçe öğretmenliği yapmış Mustafa Kutlu gitmiş; yerine Hüseyin Erkan diye biri gelmişti. Hem Mustafa Kutlu hem de Hüseyin Erkan uzun boyları ile diğer hocalardan ayrılan bir yapıları vardı. Mustafa Kutlu hocam da edebiyatla uğraşırmış; o zamanlar çok farkında olmadık. Belki de o duyurmadı bunu. Ancak Hüseyin Erkan daha geldiği sene okulumuzu M.T.T.B. Liseler Arası Şiir Okuma Yarışmasına sokmuş ve Ümit A

Yeni Bir Sorun Yine Bir Sorun

Bugün soysal güvenlik uzmanlarının üstadı Ali Tezel’in yazısını okudum. Kamuoyunda 65 yaş aylığı olarak adlandırılan 2022 sayılı yasadan yararlanan biri “Ali bey, 2006 yılından beridir özürlü ve muhtaç olarak SGK’dan özürlü aylığı alıyordum bu ay aylığımı kesmişler. Hiçbir gelirim yok olduğu halde sebebini sordum, “senin gelirin yok ama abinin epey geliri var” sebep bu dediler. Ben şimdi ne yapacağım? Bu aylığım devam etmez mi?”  diye soruyordu.  Özürlü ve muhtaç birinin maaşını abisiyle oturuyor diye kesmek bize mahsus bir hal olmalı herhalde.  Kardeşini bakan abisine teşekkür etmenin yolu bu mu olmalıydı? Oğlum üniversiteyi bitirip 25 yaşını da doldurunca genel sağlık sigortası çıkmış ve gelir testi yaptırmak zorunda kalmıştı. O zaman fark ettik ki oğlum, ben emekli olduğum için benim sağlık sigortamdan faydalanamayacak ama ödeyeceği prim için benim gelirim onun priminin az veya çok olmasına etki edecekti.  Bu Deli Dumrul uygulaması da bize mahsus olmalı herhalde. Medeni kanuna

Şantiye Şefleri Muhasebecilerin Başını Ağrıtacak

Gaziosmanpaşa ve Sultangazili mali müşavirler bu kez sosyal güvenlikçilerle sohbet ettiler. İstanbul Mali Müşavirler ve Muhasebeciler Derneği Gaziosmanpaşa ve Sultangazi ilçe temsilciliklerinin ortaklaşa düzenlediği aralık ayı kahvaltılı toplantı Küçükköy Gümüş Restoranda yapıldı. Kahvaltılı toplantıya katılan Gaziosmanpaşa SGM Müdürü Ahmet Adıgüzel ve müdür yardımcıları Yakup Özat ile Murat Uğur mali müşavirlerden gelen soruları cevaplandırdılar. Sorular özellikle İnşaat işyerlerinde çalışan şantiye şefleri konusunda yoğunlaştı. Genellikle iş sahipleri ve denetim firmalarının muttali olduğu bu konu mali müşavirlerin gündemine asgari işçilik hesaplamasında ortaya çıktığından yakınan mali müşavirler, bu konunun itina ile ele alınmasını istediler. İnşaat ve ihaleli işler konusunda uzman olan müdür yardımcısı Murat Uğur, “Şantiye şefleri ya işçi gibi çalışırlar ki o zaman inşaat dosyasında bildirilmelidir. Ya da kendi işyerinde çalışıp ek hizmet verirler ya da bir işyerine bağlı olar