Kayıtlar

Eylül, 2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Nuri Yılmaz Fenomeni

Sabah sabah messengerime bir mesaj düştü. Nuri Yılmaz tarafından atılan mesajda “Topal Osman Ağa Derneği Kuruluyor” diyordu. Sahibi olduğu vatangiresun.com’da yer alan habere göre “Giresun'u, Giresunspor'u ve Topal Osman Ağa'yı Sevenler Derneği uzun süredir devam eden çalışmaların neticesinde nihayet kuruluyormuş.” Haber “8 ayı aşkın bir süredir devam eden çalışmalardan sonra önümüzdeki günlerde geniş kapsamlı bir toplantı yapılarak gereken açıklamanın Giresun kamuoyuna duyurulacağını söyleyen Nuri Yılmaz, kurulmadan bile tüm hemşerilerimizin sevgi ve övgüsüne mahzar olan derneğin en kısa zamanda kurulacağını, yönetim kurulunda ve bu işin ilk mayasında olmak isteyen hemşerilerimizin durumlarının değerlendirmesini yapıyoruz. Derneğin Giresun’umuza hayırlar getirmesini temenni ederken Önce Vatan, Önce Giresun diyen tüm hemşerilerimize gönlümüzün ve kapımızın açık olduğunu beyan ediyoruz” diye devam ediyordu.. Giresun’un gerçekten gözü aydın olsun; yeni bir derneğimiz daha olu

Bir Referandum Böyle Geçti

120 gün süren uzun ve zorlu bir maraton halkın anayasa değişikliklerine “evet” demesiyle sonuçlandı. Hükümetin referandum süresini kısaltan kanun değişikliğine kulağını tıkayan Yüksek Seçim Kurulu, aldığı bir karar ile toplumun güzel bir tatil geçirmesini de önlemiş oldu. Hükümet, anayasa değişikliğini yaparken referandum süresini 60 gün hesaplamış ve Temmuz ortalarında oylama yapılacağını düşünmüştü. Oysa Yüksek Seçim Kurulu(YSK), aldığı kararla ben HSYK ve Anayasa Mahkemesinden geri kalamam diyerek kendine güvenenleri mahcup etmedi. Bütün bir yaz mevsimini insanımıza çok gören bu karar ile siyasi partiler ve ona gönül veren binlerce partiliye, çok sıcak geçen yazı daha da zorlaştırdılar. 40-50 dereceye varan sıcaklar yanında %90’lara varan nem de insanların rahat çalışmasını önledi. Yaz mevsimi tatil mevsimi olduğu kadar, hasat mevsimidir aynı zamanda. Çalıştıkları yerlerden yaz tatili ve okulların tatil olması dolayısıyla köyüne ve memleketine giden insanlar, hem ramazanın verdiği r

Güzel Şeyler de Oluyor

Temmuzun sonlarında gittiğim Giresun’dan ancak Ağustos’un son günlerinde dönebildim. Tirebolu’da geçirdiğim bir ayı aşkın sürede olumlu şeyler görmek beni mutlu etti. Bu süre zarfında hem bireysel hem de kurumsal aktiviteler içinde olmak, insanlarla temas kurmak oldukça motive edici oldu benim için. Tirebolu Balıkçı Barınağı Tirebolu’muzun en önemli yapılarından biri de bu. Bizim liman, resmi kurumların ise balıkçı barınağı dediği yer. Uzun yıllardır inşaatı devam eden bu yerin açılışı da tatilimize denk geldi. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım tarafından resmi açılışı yapılan tesis, inşallah bir kaç ilave ile liman olabilecek bir büyüklükte. Demiryolu isteğimizin gerçekleşmesi halinde yapılacak ilavelerle deniz yolu taşımacılığı için de kullanılabilecek bir yer oldu., burası. Bakanın Tirebolu’ya gelmesini bahane ederek verdiğimiz “demiryolu istiyoruz” imzaları inşallah dikkate alınır da liman ile demiryolu birbirlerini tamamlarlar. Tirebolu Demiryolu Yazar Ayhan Yüksel üstadımızın deyi

İSMMMO Yaşam Gerekli mi…

Uzun süren yaz tatilinden döndüğümde birikmiş bir sürü evrak masamın üzerinde yığılmış bir vaziyetteydi. Üyesi olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğum İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (İSMMMO), Yaşam ve Mali Çözüm Dergilerinin son sayılarını göndermişti. İSMMMO Yaşam beş yaşına basmış ve 26 sayıya ulaşmış. Mali Çözüm ise neredeyse odanın yaşında. 20 yaşına ve 98. sayıya ulaşmış. Çok değil bu yıl içinde 100. sayıya ulaşıp dalya diyecek. Hayırlı olsun. Mali Çözüm, Mart Nisan aylarına ait oldukça bol sayfalı bir dergi. Bu aylara ait olduğuna bakmayın siz Ağustos ayı sonlarına ancak yetiştirilen bir dergi bu. Mayıs ayı içinde yapılan genel kurula ait de bilgileri içeriyor. İçinde bulunan yazılar tereddüt edilen birçok soruya cevap olabilecek vaziyette. Derginin bu sayısı başkanın yeni imiş imajı verilen genel kurul konuşmasından alıntılanan bölümlerle başlamış. Daha sonra hakemli ve hakemsiz yazılarla devam eden dergi Soru Yanıt, Yargı Kararları, Özelgeler, Pratik Bilgiler

Referanduma Çeyrek Kala…

Referandum çalışmaları ramazan, bayram demeden hızla devam ediyor. Televizyonların ana haber bültenleri Necmettin Erbakan hocamın deyişiyle horoz döğüşünü andıran bir şekilde başbakan ile ana muhalefet partisi başkanının demagojilerinden oluşuyor. İncir kabuğunu doldurmayan atışmalar ve sataşmalar gündemi doldurmaya yetiyor da artıyor bile. Bu har gür içinde anayasa değişikliği mi yoksa genel seçimler mi yapılıyor belli değil. İki parti etrafında oluşturulan heyecan ve tartışma dalgası bütün bunlara rağmen halkın gündemine girmiş değil. Sanki 20-25 gün sonra seçim sandıkları bir başka halkın önüne konulacak. Oysa referandum ile Türkiye’nin önümüzdeki yıllarını şekillenecek anayasa değişiklikleri gündemde. Kabul edilirse anayasanın önemli iki maddesi yanında engelliler, çocuklar, gençler ve kadınlar lehine önemli değişiklikler olacak. Ancak kimse havuzlu villalar, sebepsiz zenginleşmeler, kimin boyu daha uzun, kimin soyu daha asil gibi boş tartışmaları bırakıp bunları konuşmuyor. Konuş

Emeklilerin Yurtdışında Çalışması

OLAY: Sosyal Sigortalar Kurumu’ndan yaşlılık aylığı almakta iken yurt dışında çalışan oradan ücret ve işsizlik geliri alan emeklilerin durumu epeydir kamuoyunu meşgul etmektedir. Kurum, haklı olarak yurtiçinde emekli olanların emekli olduktan sonra yurtdışında çalışmasını ve işsizlik geliri elde etmesini yeniden işe başlama olarak kabul etmekte ve bunu tespit ettiği andan itibaren de zaman aşımı süresi kadar geriye giderek ödenen maaşları gecikme zammıyla geri istemektedir. Sigortalı borçlu olduğu için de borç ödeninceye kadar maaşı yeniden bağlanmamaktadır. Yukarıda şeklen haklı olarak dedik ama acaba yapılan bu işlem yasal mı? Bu işlemin yasal dayanakları nelerdir? Yerel mahkemeler ve Yargıtay bu olaya nasıl bakmaktadır? Geçtiğimiz günlerde bir yakınım, pür telaş beni buldu. Buldu diyorum esasında nerdeyse kendini kaybetmiş vaziyetteydi. Sosyal Güvenlik Kurumundan gelen bir yazı onu şoke etmişti. Gelen yazıda emeli maaşının kesilerek geriye doğru 10 yıllık ödenen maaş da geri isteniy

Gelin Kendimizi Alkışlayalım

“Gelin birlikte tarihe bir kayıt düşelim” diyordu TİRDEF Başkanı Prof. Dr. Halit Keskin.12-13 Haziran tarihlerinde İstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde yapılacak olan 1.Tirebolu Kültür ve Sanat Günleri için. “Yazımın ana temasında vurgulamaya çalıştığım gibi yapılan organizasyon önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmelidir. İstenilen çıktılara ulaşabilmek için hemşerilerimizin beklenen katkıları yapması ehemmiyet teşkil etmektedir. Bu vesileyle tarihi bir başlangıç yapmanın heyecanını iliklerinize kadar hissetmenizi istiyorum” diye son buluyordu yazısı. Gerçektende ülkemiz sivil toplum kuruluşları içinde hele de hemşeri dernek ve federasyonları içinde böylesine kültür ve sanat ağırlıklı bir organizasyon yapmak hem güç hem de riskli bir işti. İnsanlar, en fazla üç beş saat süren vur patlasın çal oynasın tarzı gece ve şenliklere alışmışken sen çık iki gün sürecek, belirli saatlerde belirlenmiş konularda paneller, dinletiler ve tiyatro oyunları ile insanları bir arada tutmayı başa

Görhele

Her gazete çıkışı sevindirir beni. Sanki yeni bir çocuğum daha olmuş gibi sevinirim, bir gazete çıktığını duyduğumda. Geçen gün Facebook denilen yerde gezinirken uzaktan tanıdığım Turhan Sinir'in Görhele adında bir gazete çıkardığını duyunca yine aynı sevinci yaşadım. Sayfaya konulan resim tersti ve bu benim hiç içime sindirdiğim bir şey değildi. Bu bana yapılan işe çok da önem verilmediğini hatırlatır, hep. Öyle ya böyle güzel bir gazete çıkarmışsınız, büyük bir emek sarf etmişsiniz ama tanıtım için konulan resim yanlış olunca onca emek boşa gitmiş olur benim gözümde. Turhan beyden ilk sayıyı istedim. Gazeteyi gözlerimle göreyim, matbaa ve mürekkep kokusunu duyayım istedim. Dün akşam çıkarken baktım posta kutuma bırakmış postacı. Bir toplantıya yetişmem gerektiği halde onu orada bırakmaya gönlüm elvermedi. Hemen aldım şöyle bir baktıktan sonra toplantıya yetişmek için alel acele çıkmak zorunda kaldım. Ancak arabamın en güzel bir yerine koymayı da ihmal etmedim. Toplantım biraz geç

Odalarda Yönetimler Nasıl Şekilleniyor

3568 sayılı meslek yasamızda değişiklik yapan 5786 sayılı yasayla getirilen nispi temsil sistemi ile ilk seçimler yapıldı. Bu hafta yapılacak birkaç seçimle de ilk sonuçlar alınmış olacak. Seçimlere katılan gruplar kurullarda ve TÜRMOB delegeliğinde aldıkları oy oranında temsil imkanına kavuştular. Bu durum ile ilk defa karşılaşıldığı için yönetim kurullarının şekillenmesinde ilginç şeyler oluyor. Çoğunluğu alan çoğu eski kurt yöneticiler yenileri icra makamında görmemek için ilginç yollara başvuruyorlar. Örneğin İstanbul’da yönetim kurulu dokuz kişiye çıktı ama eski yönetim yeni seçilenleri icra kurulu diye yeni bir yönetim icat ederek ekarte etmeyi başardı. Başkan, başkan yardımcısı, sekreter ve saymandan oluşan icra kurulu ile dokuz kişiye çıkarılan yönetim etkisiz ve yetkisiz hale düşürülürken, Sivas’ta daha ilginç şeyler oluyor. Sivas’ta 20 yıldır var olan başkan yardım yardımcılığı ile sayman üyelik aynı kişinin şahsında birleştirildi. Sivas’ın üç çağdaş üyesi kanun ve yönetmelik

İstirahatli Olanların İdareye Bildirilmesi

Son günlerde muhasebe meslek camiası seçimlerini yapıyor. Ortalık genel seçimler havasında. İktidarda olanlar da muhalefette olanlar da oda seçimlerinden pay kapma telaşında. Ancak çıkarılan bir tebliğ ortalığı tozu dumana katmaya yetti de arttı bile. İktidarı da muhalefeti de getirilen angarya gibi düzenleme karşısında ne yapacağının şaşırdı. Sosyal Güvenlik Kurumunun acar bürokratları işini gücünü bırakarak 12 Mayıs 2010 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan “İstirahatli Olan Sigortalıların İşyerinde Çalışmadıklarına Dair Bildirimin İşverenlerce Sosyal Güvenlik Kurumuna Gönderilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğ” başlıklı içeriğinden daha uzun bir ad taşıyan tebliğ yayınlamakta hiçbir beis görmediler. Yayınlan bu tebliğ ile işverenlere ve tabii muhasebecilere yeni bir angarya daha yüklediler. Bu angaryaya göre çalışan(aktif) sigortalılar doktora gidip rapor alırlarsa ve bunu 5 gün içinde işverene verip sisteme girdirmezlerse işverenler 5 asgari ücret tutarında idari para ce

Bir Şehir, Bir İnsan ve Bir Plaket

Bir şehirden kastım, Tirebolu. Kasaba veya ilçe demeye dilim varmıyor bir türlü. Tarihi çok eski zamanlara dayanan ve zamanın en önemli merkezlerinden biri olmuş Tirebolu, her yönüyle şehir olmayı elbette hak etmiş bir yerdir. Bugün 14 bine yaklaşan nüfusuyla Giresun ilçeleri içinde önlerde olsa da tarihi ve kültürel geçmişiyle bir şehirdir, Tirebolu. Tirebolu, bir sahil kasabasından öte anlamlar ifade etmektedir ve etmelidir de. 2008 yılında çıkarılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile Tirebolu’ya İletişim Fakültesi kararı da esasında buna işaret etmektedir. Bugüne kadar il merkezleri dışında hatta büyük iller dışında kurulmasına müsaade edilmeyen iletişim gibi prestiji yüksek fakültelerinden birini üniversitesi bile yeni olan Giresun’a kurmak; gerçekten de cesaret isteyen bir girişimdir. http://globalmedia-tr.emu.edu.tr/Iletisim_Fakulteleri.htm linkini verdiğim adreste bulunan iletişim fakülteleri bunun en güzel örneğidir. Tirebolu’ya İletişim Fakültesi kurulma kararından hemen sonra or