Bir Derviş Gibiydi Mustafa Amca
Bir derviş gibi bastonuna dayanarak içeri giren aksakallı amca, “çok az çalışıyorsunuz” diyerek girdi söze. Yorulduğu her halinden belliydi. Asansör fobisi onu altıncı kata kadar yürüyerek çıkarmıştı. Onca katı bunu söylemek için mi çıkmış, diye merak ettim. Adının sonradan Mustafa Avcı, olduğunu öğrendiğim, aksakallı gaipten çıkmış birini hatırlatıyordu. Yüzündeki nurani hava bana çok sevimli geldi. Mustafa amcayı uzun süredir görmediğim bir yakınım gibi hasretle kucaklayıp, karşıma oturmasını söyledim. Mustafa Amca , “çok az çalışıyorsunuz; oysa daha fazla çalışmalısınız” derken gözleri ta uzaklara gitti. Ben dedi “1969’dan beri hocamın peşindeyim. Hocamdan hiç ayrılmadım, onu takip etmekten yorulmadım” dedi. “Eskiden tekelde işçi olarak çalışıyordum, sakal yüzünden işte zorluklarla karşılaşmaya başlamıştım. Allah’a yalvardım beni tazminatımı versinler de çıkarsınlar diye. Kısa süre sonra Allah bize bir yol gösterdi, tazminatımızı da alarak ayrıldık. Hemen o parayla Arnavutköy’de ya