Kayıtlar

Mayıs, 2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dernekler Kanununu ve Tutulması Zorunlu Defterler

Dernekler Kanuna göre “kazanç paylaşma dışında, kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, en az yedi gerçek veya tüzel kişinin, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları” dernek olarak tarif edilmiştir. Dernekler Kanunu ve uygulamaları her zaman çok kişiyi ilgilendirmekle beraber çokça ihmal edilen bir konudur. Dernekler Mevzuatı öyle çok sık değişmemekle beraber son yıllarda AB uyum mevzuatı çerçevesinde olumlu yönde gelişmeler göstermekle birlikte tutulması zorunlu defterler yönünden bir çok sıkıntıyı da beraberinde taşımaya devam etmektedir. Çok gerilere gitmeye gerek yok ama 1983 tarihli 2908 sayılı Dernekler Kanunu uzun yıllar uygulamada kalmış yerine ancak 2004 tarihli 5253 sayılı yeni Dernekler Kanunu kabul edilerek yürürlüğe konmuştur. Bu arada 2002 yılında 4771 sayılı kanunla 2908 sayılı Dernekler Kanununda esaslı değişikliklere gidilmiştir. Bu kanunla derneklerin tutması

Giresun Dernekçiliği ve Hali Pür Melalimiz…

1993 yılında Tirebolu Kuzgun Köyü Derneğini kurarken Giresun dernekçiliğinden haberimiz yoktu. Birkaç heyecanlı arkadaş cenazesi olup köye götürmek isteyenleri desteklemek, köye yapılacak işlere biraz kaynak temin edebilmek için başladığımız dernekçilik zamanla gelişti, diğer derneklerle tanıştık buluştuk. Tabi bunda yerel televizyonların ortaya çıkması ve uydudan herkese ulaşması ve ulusal televizyonların yerel programlar yapması da etkili oldu. Bu programlarda tanıdığımız heyecanlı, yüreği Giresun için çırpınan biri vardı. Her programda etkileyici hitabeti ile Giresun’u ve Giresunluyu anlatıyor; daha neler yapabilirim diye çırpınıyordu. Nerdeyse Giresun deyince hemen akla geliyor, biri bir şey yapacaksa ondan bir şekilde yararlanıyordu. Yağlıdere Derneğinin bu heyecanlı Başkanı Halil Kütük’ten başkası değildi. Halil Kütük kim çağırırsa oraya gidiyor, Giresun adına yapılması gereken ne varsa yapmaya çalışıyordu. Devamı için: http://www.giresunhaberci.com/yazar.asp?yaziID=236

Giresun Dernekçiliği ve Haberciliğin Altın Kuralları

Önce tespit edelim; buraya nerden geldik. Giresun Dernekler Birliği "üniversitenin ismini polemiğe karıştırmayalım" dedi. Bu demeç haksız bir demeç miydi ki biri müstear bir isimle ve kendine güvenemeyerek bir yorum yazıyor "gılı gılı geçen günlere yazık" diyor. Bu zata önem atfeden arkadaşımız bunu manşete çekmek ihtiyacını hissediyor. Oysa yapılması gereken bu isim ve verdiği adres doğruysa ilgilisini bulup onun bu konudaki düşüncesini almak değil mi? Yok o yapılmıyor haber manşete yerleşiyor. Bunu gören birkaç kişi daha hakikaten değerli bir görüş gibi buna yapışıp muhalefet adına yıllarını Giresun’un birlik ve beraberliğine adamış bir kurumu ve kişiyi üzmek ve onu kaybetmek pahasına bu habere sarılıyor. Bir defa bunun haber olma değeri var mı ona bir bakalım. Devami için: http://www.giresunhaberci.com/yazar.asp?yaziID=336

Nurtopu Gibi İlçelerimiz Oluyor

Gaziosmanpaşa 1 milyon 13 binlik nüfusuyla Türkiye’nin en büyük ilçesi oldu. 217 km2’lik yüz ölçümü (3500 hektarlık bir alan), 29 mahalle ayrıca mücavir alanda 5 belediyeye bağlı beldesi (Arnavutköy, Boğazköy, Bolluca, Haraççı, Taşoluk) 12 mahallesi ve 5 köyü (Çilingir, Hacımaşlı, İmrahor, Tayakadın, Yeniköy, Taşoluk) ile Gaziosmanpaşa gerçekten de bir ülke kadar büyük ve bir o kadar da yönetilmesi zor bir ilçe. GOP ilçe alanı, yönetsel bakımdan kuzeydoğu, doğu ve güneydoğudan Eyüp, güneyden Bayrampaşa ve Esenler ile çevrilidir. Batıda Çatalca’ya komşu, kuzeyinde ise Karadeniz’e sahili vardır. Yüzölçümü olarak bakıldığında Lihtenştayn, San Marino, Monako ve Vatikan gibi ülkelerden büyüktür. Devamı için: http://www.gophaber.com/articledetail.asp?AuthorID=24&ArticleID=581

Hacı Hasan Sönmez Kime Ne Yaptı?

Son bir haftadır Giresun’un güzide internet gazetelerinden Giresun Işık Online manşetinden Milletvekili Hacı Hasan Sönmezi bazen bir kelimelik bazen de iki üç kelimelik başlıklarla manşetten indirmiyor. www.giresungazete.net adresinde yayın yapan ve Giresun’un belki de en fazla reyting yapan internet sitesi olan bu güzide kuruluşumuz bir hafta boyunca Hacı Hasan Sönmez’i KINIYORUZ! , ‘Bankamatik Milletvekili!’ , Sönmez’e Tepki Çığ Gibi Büyüyor , ‘Astığım Astıkçı Hacı Hasan Sönmez’ , Sönmezi Kimse Tanımıyor , Müftü Akkuş’un Tayini Üzdü ve Trabzon Lobisine Teslim Olduk başlıklarıyla her gün manşete çıkardı. Devamı için: http://www.kuzgunhaber.info/yazar_yazilari.php?yazi_no=132

Giresun Üniversitesi Rektörünün Tavrı; Jakobenlik

Bir dostum bugün bana Günebakış Gazetesi Sahibi ve Başyazarı Ali Öztürk beyin yazısını postalamış. “Türkiye Gerçekleri ve İki Örnek...” başlıklı yazıda Sayın Ali Öztürk büyük bir hassasiyetle Giresun Üniversitesi Rektörü Metin Öztürk’ün icraatlarını mercek altına almış ve YÖK ile çatışmasının Giresun’a ve üniversiteye yarar getirmeyeceğini çok güzel bir şekilde ifade etmiş. Ben de hiç yorumsuz, selamsız ve sabahsız yazıyı gönderen arkadaşıma “siz ne düşünüyorsunuz bu konuda, yorumunuz nedir” diye cevap yazdım. Ancak cevabını da beklemedim. Öyle ya bunu bana gönderen ya sevdiği ve benim de istifade etmem için ya da sevmediği bu yazıdan benim de haberim olması için göndermiştir. Her iki halde de benim görüşüm değişmeyecekti. Çünkü Sayın Rektörümüz çeşitli vesilelerle görüşünü açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır. Geldiği günden beri ulusalcılarla dans eden ve onların ülke yararına olmayan her görüşüne itibar eden bu zat, ülkenin Başbakanıyla bile çatışmayı göze aldığına göre bağlı bu

Yaz Yazabilirsen…

Dün akşam derneğimiz davetiyelerini dağıtırken ilçemizde bulunan siyasi parti başkanlarına da davetiyelerini dağıtmış; sıra iktidar partisi başkanına gelmişti. Parti o kadar cıvıl cıvıl ve canlıydı ki onları gören 5-10 dakika sonra partiye kapatma davası açılacağına inanmazdı. Başkan misafirlerini ağırlayıp bizi kabul ettiğinde heyecanla bizleri kucaklamış ve davetimize mutlaka katılacağını beyan etmiş ve bizleri sevindirmişti. Yanımda bulunan dernek başkanı da bir takım isteklerini de bu vesile ile sıraladı. Çok meşgul etmeyip ayrılırken bizim başkan “bu ne kalabalık yahu” deme ihtiyacını hissetmişti, gayri ihtiyari. Devamı için: http://www.gophaber.com/articledetail.asp?AuthorID=24&ArticleID=591

Feshane Bir Harikaydı

Feshane 28-30 Mart tarihleri arasında tarihi günler yaşadı. Bu yıl ikincisi düzenlenen Giresun Günlerine katılım en üst düzeyde gerçekleşti. Gerek siyasi ve bürokratik katılım, gerek yerel idareciler ve idareler, gerekse sivil toplum örgütleri gerekse de halkın katılımı çok güzel seviyelerde oldu. Kimse kıskanmasın ama hemşerilerimiz Samsun, Trabzon ve Gümüşhane’nin de aynı mekanda yaptığı organizasyonlar bunun yanında sönük kaldı. Geçen yıl yaptığımız organizasyon ile herkesi hayretler içinde bırakmıştık. Bunu gören komşu illerimiz de böylece ilk provalarını yapmış oldular. Bizim geçen yıl yaptığımız organizasyonu daha da ileri noktalara taşımamız gerekiyordu; öyle de oldu. Emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Devamı için: http://www.giresunhaberci.com/yazar.asp?yaziID=649

Bir Sivil Toplum Kuruluşu Olarak Belediyeler

Belediyeler halka en yakın resmi kuruluşlar olduğundan halkın görüş ve düşüncelerine diğer kurum ve kuruluşlardan daha fazla önem vermek durumundadır. Bu yüzden kanun koyucu 03/07/2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanununa bunu özendirecek bazı hükümleri de koymuştur. Bu hükümler 25.maddede denetim komisyonu marifetiyle yapılırken, 76.maddede kent konseyi ile yapılmaya çalışılmış ve 77.maddede ise gönüllü katılımdan bahsedilmiştir. Tüm bunlardan da anlaşılacağı gibi önce zorunlu bir komisyon, daha sonra bir organ ve daha sonra da gönüllü katılımla belediyeler halka açılırken darısı diğer kurumların başına dedirtecek türden bir gelişme tüm hemşerileri sevindirmiştir. Milletin meclisinin çıkardığı bu kanunları kuşa çevirmekte mahir olan bürokratlarımız bu kanunların uygulamasına yönelik yönetmelikleri henüz yayınlanmadığından bu maddelerin uygulanmasına yönelik kuşkular hafızalardan henüz silinmemiştir. Günün koşullarına uygun ve çağına göre ilerici olan bu hükümler amacına uygun bir şe

Çok Tehlikeli Bir Hastalık…

Son günlerde Giresun dernekçiliğine bulaşan sinsi bir hastalık etrafı iyice karartmakta ve iyi niyetli insanları bu işlerden soğutmaktadır. Eleştiri ve yorumlar o derece ileri gitmekte ve amacı aşan boyutlara ulaşmaktadır. İnternet sitesinde yazılan bir haber veya yorumun altına çoğu müstear isimlerle öyle şeyler yazılmaktadır ki iş yapan insanları canlarından bezdirmektedir. Giresun dernekleri uzun yıllardır, tabela dernekçiliğinden öteye gidememişler ve çok ciddi çalışmalar içine girememişlerdir. Devamı için: http://www.medyatirebolu.com/artikel.php?artikel_id=25

Yaz Geldi; İşler Açıldı…

Malum yaz geldi, havalar ısındı. Orhan Veli “Beni bu güzel havalar mahvetti” derken haklıydı belki de. Okullar kapanmayı, öğrenciler tatili beklemeye başladı. Çiçekler açıyor derken bir bakmışız ortalık yemyeşil olmuş. Etraf hepten çiçek bahçesine dönmüş. Er kirazlar oldu, erikler manav tezgahlarında ucuzladı bile. Tarlalar bellendi ve ekildi. Yakında otlar çıkar, önce eski ot sonra da yenisi kazılır bile. Ot göçü şenlikleri hem köyde hem de gurbette kutlanmaya başlanır. Masamın karşısında asılı duran takvimde erguvan ağaçlarının açmış çiçekleri insanın içini ferahlatmaya yetiyor bile. Devamı için: http://www.giresunhaberci.com/yazar.asp?yaziID=940

Mali Müşavirlik Kanunu Değişikliği ve Bağ-Kur ve SSK Affı

Bilindiği gibi 3568 sayılı yasamızda ilk ciddi değişiklik 5760 sayılı kanun olarak meclisten geçti. Bu kanun Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül tarafından bazı odaların genel kurullarını yapmaları sebebiyle iptal edildi. Oysa yapılana bu erken seçimler, bazı odaların kanunu hükümsüz kılma çabasıydı ve sonuç verdi. Bilindiği gibi oda seçimlerinin Mayıs ayı içinde yapılması kanun gereğidir. İlk genel kurul tarihini Nisan ayı içine alan bazı odalar çoğunluk aranmaksızın yapacakları ikinci toplantıyı Mayıs ayının ilk haftasında yaparak kanunun uygulanmasını zorlaştırdılar. Bu yüzden de kanun Sayın Cumhurbaşkanı tarafından veto edildi. Şimdi ise Meclis veto gerekçesine uyarak kanun maddesinin yürürlük tarihini ileriye attı. Böylelikle oluşacak bir karmaşanın önüne geçilmiş oldu. Ancak daha önce meclisten geçen tasarı ile genel kurulların üç yıla çıkarılması uygun olmadı. Mali genel kurullar da kaldırıldığından meslektaşların üç yıllık sürede genel kurullara ilgilerinin azalacağı beklenilmelid