Fındık Üreticisi Tedirgin; Gurbetçi Perişan…

2006 yılı fındığın harmanlanıp çuvallandığı bu günlerde görüştüğümüz fındık üreticileri tedirgin; gurbetçiler ise perişan. Fındık fiyatlarının açıklanmaması sebebiyle gurbetten gelenler ne yapacağını şaşırmış vaziyette. Bir kısmının izni bittiği için çalıştıkları yerlere dönen gurbetçilerin bir kısmı ise dönme hazırlığı içinde.

Tirebolu’nun Kuzgun Köyü’nde görüştüğümüz gurbetçilerden İsmail Balcıoğlu “geçen yıl 6-7 YTL’den sattığımız fındığı bu sene 2,5-3 YTL’den satın alıyorlar. Hafta sonu İstanbul’a dönmem lazım. Büyük umutlarla geldiğim köyümden perişan dönüyorum. Bu fiyattan fındığımı satarsam emeğime yazık; satmazsam geri dönüş parasını nereden bulacağım? Hadi buldum diyelim, İstanbul’da beni bir sürü masraf bekliyor. Onu nasıl denkleştireceğim? Hükümet ile Fiskobirlik arasındaki kavgada köteği yiyen biz olduk” dedi.

Görüştüğümüz bir başka üretici Eyüp Kamat ise şöyle konuştu “ ben emekliyim; fındığımı hemen satmam. Ama ay sonunda gelinim ile torunumu göndereceğim. Onların masrafını nasıl karşılayacağım, onu düşünüyorum. Hükümet 15 Eylüle kadar her şey belli olur diyor. 15 Eylüle kadar atı alan Üsküdar’ı geçer. Fındığın üçte biri satıldıktan sonra fındık fiyatı açıklansa ne olur. Açıklanacak fiyattan kim ne kadar fındık alır ki? dedi.

Köyün esnafı ve bilet komisyoncusu Mustafa Oruç ise “millet bütün yaz aldığını deftere yazdırdı. Şimdi gidiyor, bileti bile yaz diyor. Hemen fındık fiyatı açıklanmazsa köylünün hali perişan olur” diyor.

Bu sıralar hemen her yerde fındık harmana indi, kurutulmaya başladı bile. Fındık kururken üretici de kavruluyor. Üretici bir yandan kendini düşünürken bir yandan da gurbetçilerini nasıl göndereceğini düşünüyor. Üretici hükümet ile Fiskobirlik arasındaki kayıkçı kavgasının bir an önce bitmesini ve hemen makul bir fiyatın açıklanmasını bekliyor. Ancak bu onların yüreğine biraz su serper.