Benim Bayram Hediyem

Giresun Aktüelde yayınlanan bir haber üzerine yazıyorum bu yazıyı. Bu kısa ama öz habere göre Giresun Dernekler Birliği Denetleme Kurulu Üyesi Sayın Recep Dönmez “Giresun Federasyonu yetkilileri son yaptıkları toplantıda her konuda Giresun Dernekler Birliği ile ortak hareket etme kararı aldılar. Bundan böyle her platformda ortak hareket ve ortak faaliyet kararı alarak KASTOB da Giresun’u temsil etmek üzere Halil Kütük'e tam yetki verdiler. Bu kararı alan federasyon yetkilerini kutluyorum” diyor. Bu haber bana birçok çağrışımlar yaptırdı. Giresun dernekçiliği hakiki anlamda bir bütünleşmeye gidebilir mi? Giresun dernek yöneticileri bir araya gelip beraberce bir sinerji oluşturabilirler mi? Uzak ihtimal ama bir birlik ve beraberlik haberi daha, ortaya gül kokusu gibi yayıldı işte. Ramazanın uhrevi ortamından çıkıp bayrama girerken alınan bayram müjdesi gibi bir şey bu.

Giresun dernekçiliği belki birçok ilin dernekçiliğinden rakamsal anlamda ileri noktalarda bulunuyor. Bir hesaplamaya göre 400, bir hesaplamaya göre de 500-600 Giresun derneği var İstanbul’da. Bu gerçekten bir potansiyeli elinde bulundurmak açısından çok önemli. Ancak bu işi bilenler, yakından takip edenler, bu potansiyelin bir güç olarak kullanılamadığını çok iyi bilmektedirler. Örneğin Görele ilçemizin 45-50 adet köy derneğinin olduğunu herkes bilir, çok başarılı bir dernekler birliği olduğu da çok iyi bilinir. Ama dernekler birliği denilen yapı basit bir derneğin çatısı altına sıkıştırılarak esas güç heba edilmektedir. Çünkü yasal olarak dernekler birliği denilen bir hüviyet yoktur olamazda. 2004 tarihli dernekler kanunu çok önemli bir adım atarak derneklerin üst kuruluşlarını da belirlemiştir. Bunlar federasyonlar ve konfederasyonlardır. Bunun dışında bir üst kuruluş şekli yoktur. Örneğin Görele Dernekler Birliği bu kadar derneği bir araya toplayıp, bir federasyon kursa 50-60 derneğin gücüyle yumruğunu masaya vursa daha fazla ses getirmez mi? Alucra, Çamoluk ve Şebinkarahisar dernekçiliğinin de çok ileride olduğunu biliyoruz ama bu dernek başkanlarının bir araya gelip kendi federasyonlarını çoktan kurmuş olmaları gerekirdi. Dernekleşme açısından gerilerde kalan bazı ilçeler de bunları örnek alabilirdi. Bu konuda başarı örnekler de yok değil. Kurulu yirmiye yakın derneği bulunan Tirebolular on derneği bir araya getirerek federasyon kurdular. Bulancaklılar ise daha önceden federasyonlaştı bile.

GİRDEF kurulurken, Giresun Dernekler Birliği faaliyetlerini bir federasyon gibi sürdürüyor ama hukuki bir desteğe sahip değildi. Üyesi olduğu KASTOB da o zamanlar Giresun Dernekler Birliği hukuki dayanaktan yoksun olarak esasında bir dernekler topluluğu idi. Kısa zamanda kendini hukuki statüye kavuşturarak konfederasyon olurken bazı üyeleri federasyon olamadığı için yeni yapıya üye olamadılar. Üye olamayınca da yöneticilerin bir çoğu yasal sebeplerle yöneticilik vasıflarını kaybetmek zorunda kaldılar. Bu sorunlar zamanla büyüyerek içinden çıkılamaz hale geldiler.

Giresun derneklerinin yöneticileri, Sayın Zeki Al üstadımızın dediği gibi Sayın Tülay Dolu’nun çok gerisinde değil ama bir araya gelip uzlaşamadıkları, zamana ayak uyduramadıkları zaman diğer sivil toplum örgütlerinin gerisinde kalmaya mahkum olmaktadırlar. KASTOB sayfasını açıp baktığınızda delegeler açısından en az delegeyle temsil edilen federasyonlar arasında Giresun ismini görmek üzücüdür. Bütün iller 25-30 delege ile temsil edilirken GİRDEF’in sadece 5-6 delege ile temsil edilmesi insanı kahretmektedir. 500-600 derneği var denilen Giresun’u 5-10 derneğin kurduğu bir federasyon temsil ederse işin böyle olacağını bilmemek için kahin olmak gerekmez. Ama yine de ben bu haberden bir umut ışığı aldım. Bu da benim bayram hediyem olsun, değil mi?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Mahalli İdareler Secimi ve Ortaya Çıkan Haksızlıklar

Giresun Dernekçiliğinin Serencamı…

Giresun İzcileri Buluştu…