Giresun Günleri Kimin ?

Geçtiğimiz günlerde Giresun Dernekler Birliği’nin Feshane’de birkaç yıldır yapılmakta olan Giresun Günleri’nin marka tescil belgesini alması ortalığı toza dumana kattı. Önce GİRDEF, bunu boşa bir çaba olarak niteledi. Sonra da Giresun televizyonculuğunun yüz akı markası Mavi Karadeniz TV Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Kuş ortaya çıktı. Kuş yaptığı açıklamada bu işin esas sahibinin kendisi olduğunu söyledi.

Şimdi her üç açıdan bakalım. Giresun Dernekler Birliği, işin sahibi olarak elbette yaptığı bir işin ve hizmetin lisansını alabilirdi ve aldı da. Bunda yadırganacak bir şey yok. Esas yadırganması gereken diğer kurumun ve kişinin neden bundan alındığı olmalıdır. Bunca emek ve çabanın başkaları tarafından elden alınması emeğe olan saygı açısından da hoş görülemez. Bir işin çilesini çekenle sonradan gelip hazıra konan arasında bir fark olmalıdır. Giresun Dernekler Birliği, yaptığı Giresun Günleri ile milyonlarca Giresunlunun haklı olarak gönlünde taht kurmuş ve bu işi artık bundan sonra da yapmaya mecbur kalmıştır. Mecbur kalınan bu işin lisansı alınarak, işin sahibi tescillenmiştir.

GİRDEF Yönetim Kurulu Başkanı Sıtkı Ada, konuyla ilgili olarak yaptığı imla hataları ile dolu basın açıklamasında “son günlerde İstanbul’da Giresunlu dernekler ve kişilerden bazılarının elinden yetkisi alınmış gibi telaşa kapılmışlar. Bu kişiler Giresun adına kendilerinden başka üst kurum olanları istemeyen, kabullenmeyen, bir anlayış içerisinde. İçlerinde çekişip duruyorlardı. Nasıl olup ne yapıp bir üste çıkabiliriz hesapları yapıyorlardı. Giresun’u nasıl böleriz mantığıyla hareket edenler işte ulaştılar, istekleri yerine geldi. Hem de tescillemişler belgelerini de almışlar. Giresun’u biz temsil ederiz, diyorlar. Bizim iznimiz haberimiz olmadan kimse etkinlik ve tanıtım yapamaz. İşte Giresunluluk bu. Bu kişileri kutlamak gerek. Bulutlu havalarda, bulanık sularda avlanan bu hemşerilerimize madalya töreni yapalım mı ne dersiniz, en kısa zamanda” dedi. Şimdi sormak gerek GİRDEF’e siz bir Giresun etkinliği yaptınız da önünüze engel mi çıkarıldı. Yapamazsınız mı denildi. Bildiğimiz kadarıyla sizler de istediğiniz etkinliği istediğiniz yerde yapıyorsunuz. Buna engel ne var ki? Yapılan bir etkinliğin patenti, üretilen bir malın markasından daha değişik bir şey değildir. Herkes aynı üründen yaparsa piyasa nasıl yerlerde sürünürse aynı adla yapılan, ancak aynı kaliteyi tutturamayan etkinlik de imajı bozar. Bir daha o adla yapılan etkinliğe kimse gelmez, itibar etmez. Hem aynı adla değişik kişi ve kurumların o etkinliklere katılan kurumların kapısını çalması da bir kavram kargaşasına sebep olur ki yapılmak istenen de bu sonucun önlenmesidir. GİRDEF, bundan şikayet edeceğine daha görkemlisini ve daha güzelini ortaya koymalıdır ki eleştirmeye hakkı olsun. Ama görünen köy kılavuz istemez üç dört yıldır ortaya konan birkaç cılız etkinlikten öteye bir şey yoktur.

Diğer yandan Mavi Karadeniz TV Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Kuş, Giresun Günleri’nin esas sahibinin kendisi olduğunu iddia etti. Ben bilmiyorum ama belki de bu işin fikir babası odur. Elbette bir işi ortaya atmakla o işin sahibi olunamaz. Bu konuda onunla beraber daha bir çok kişinin fikri olmuştur ve olacaktır da. Ancak bu onun sahibinin Fuat Kuş veya bir başkası olmasını gerektirmez. Kendisinin de belirttiği gibi her şeyi o yapmış da olabilir ama bu işi kurumsal olarak sahibi Giresun Dernekler Birliği’dir. Yaptığı işin de patentini alarak bunu tescillemiştir. Özel bir kurumun başında bulunan biri olarak Fuat beyin yaptığı yanlıştır. Siz esas işiniz olan televizyonculuğunuza odaklanın. Bu işin yayın ve organizasyonu elbette size veya sizin gibi bu işi yapan birine verilecektir. Siz bütün Karadeniz’e hitap ederken veya etmeniz gerekirken, birden ve sadece Giresun’a odaklanmanız size yarar getirmez. Bu iş sivil toplum örgütlerinin yapacağı bir iştir ve gelir getirecek diye yapılacak bir iş değildir. Buradan bir gelir elde edilirse sivil toplum kuruluşlarının amaçları uğrunda harcanmalıdır.

Gelin enerjilerimizi boşa harcamayalım. Varsa bir atımlık barutumuz onu da yüksek ideallerimiz için kullanalım. Enerjilerimizi ve gücümüzü didişmek için değil, birlik ve beraberlik için harcayalım ki bir iş yapmış olalım. ''Ey iman edenler! Allah’tan tam manasıyla korkun ve ancak Müslüman olarak can verin. Hep birlikte Allah'ın ipine sımsıkı sarılın, dağılıp parçalanmayın. Allah’ın size nimetlerini hatırlayın. Hani siz bir zaman birbirinize düşman idiniz. O kalplerinizi birleştirdi ve O'nun nimeti sayesinde kardeş oldunuz. Sizler bir ateş çukurunun kenarında idiniz, O sizi kurtardı. İşte Allah size ayetlerini böyle açıklıyor ki, doğru yolu bulasınız.'' Ali İmran 102-103

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bizim Köy

Mahalli İdareler Secimi ve Ortaya Çıkan Haksızlıklar

Giresun Dernekçiliğinin Serencamı…