Gelin Kendimizi Alkışlayalım

“Gelin birlikte tarihe bir kayıt düşelim” diyordu TİRDEF Başkanı Prof. Dr. Halit Keskin.12-13 Haziran tarihlerinde İstanbul Mecidiyeköy Kültür Merkezi’nde yapılacak olan 1.Tirebolu Kültür ve Sanat Günleri için. “Yazımın ana temasında vurgulamaya çalıştığım gibi yapılan organizasyon önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilmelidir. İstenilen çıktılara ulaşabilmek için hemşerilerimizin beklenen katkıları yapması ehemmiyet teşkil etmektedir. Bu vesileyle tarihi bir başlangıç yapmanın heyecanını iliklerinize kadar hissetmenizi istiyorum” diye son buluyordu yazısı.

Gerçektende ülkemiz sivil toplum kuruluşları içinde hele de hemşeri dernek ve federasyonları içinde böylesine kültür ve sanat ağırlıklı bir organizasyon yapmak hem güç hem de riskli bir işti. İnsanlar, en fazla üç beş saat süren vur patlasın çal oynasın tarzı gece ve şenliklere alışmışken sen çık iki gün sürecek, belirli saatlerde belirlenmiş konularda paneller, dinletiler ve tiyatro oyunları ile insanları bir arada tutmayı başaracaksın. Bunu düşünmek bile başlı başına bir heyecandı, projeydi. Gerçekten de insanımız, görsel medya yoluyla okumaktan ve düşünmekten uzaklaşmış, yazılı medyayı sadece kupon biriktirmek ve manşetlerine bakmak için alıyordu. Derinliğine okuyan satır aralarını mütalaa eden insanımız çok azdı ve bu insanlarla iki gün kültürel ağırlıklı bir program yapılacaktı. Nereden baksanız bu iş içinde bir riski barındırıyordu.

Cumartesi günün ilk saatlerinde bir araya gelmiş ve insanlar nerde diye birbirimize bakıyorduk. Öğleye doğru insanlarımızın birer ikişer gelmesiyle memnun oluyor, inşallah salonu doldururuz diyorduk. Öyle ya Tirebolu’dan kaymakam ve belediye başkanı kalkıp gelmiş ilçeleri adına yapılacak böyle bir etkinliğe hem katkı vermek hem de izlemek istiyorlardı. İstanbul’da bulunan yaklaşık yirmi kadar Tirebolu derneğinin yönetici ve üyeleri katılsa zaten izleyici ve dinleyici diye bir sorun da olmayacaktı. Ancak yukarda da belirttiğimiz gibi alışılmış bir şey sunmuyorduk ve katılımın da belirli seviyelerde olacağını zaten biliyorduk. Açılış saati geldiğinde belirli sayıda bir kalabalık oluşmuş ve korkulan gerçekleşmemişti.

TİRDEF Başkan Vekili Haldun Domaç kürsüye çıkıp izleyicileri selamladığında küçük ama umutlu bir kalabalığı karşısında görmüş ve katılımcılara büyük bir alkışı hak ettiniz demişti. Daha sonra konuşan TİRDEF Başkanı Prof. Dr. Halit Keskin, Tirebolu Kaymakamı Günhan Yazar ve Belediye Başkanı Burhan Takır böyle bir programdan duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Daha sonra Tirebolu’nun Ekonomik ve Sosyal Sorunlarını ile Çare Yollarını araştıran panelde Prof. Dr. Turan Karadeniz, Prof. Dr. Bayram Öztürk ve Dr. İsmail German konuştular ve insanımız onları da pür dikkat sonuna kadar dinlediler. Sorularıyla katkıda bulundular. Araya serpiştirilen birkaç programdan sonra akşam Folklor Kurumu Derneği korosu tarafından verilen ve Giresun Türkülerinden oluşan konser ise tüm izleyicileri memnun etmeye yetti.

Ertesi gün Yazar Ahmet Gürsoy tarafından hazırlanan ve yönetilen Osman Ağa’nın hayatını konu alan drama da ilgiyle izlendi. Daha sonra Tirebolu Tarihi ve Sosyal Hayatını konu alan bir başka panelde konuşmacı olarak Prof. Dr. Taner Karahasanoğlu, Prof. Dr. Okan Yeşilot ve Araştırmacı Yazar Ayhan Yüksel yer aldılar. Bu panelden sonra ise beklenen bir başka program ise Şehit Binbaşı Hüseyin Avni Alpaslan’ın hayatından bir kesit sunan Ayrılık Davulu isimli tiyatro oyunu idi. Bu oyunu da ilgi ile izleyen Tirebolulular oyunu, oyuncuları ve emeği geçenleri dakikalarca ayakta alkışladılar.

Yukarıda özetlemeye çalıştığım program çoğumuza göre ağır sayılabilecek özellikler taşımakta ve izleyicisinin çok olamayacağı hesaplanmaktadır. Ama ben Tireboluluların yazımın başında verdiğim “gelin birlikte tarihe bir kayıt düşelim” çağrısına olumlu cevap verdiğini ve buna olumlu katkı sağladıklarını düşünüyorum. Bu yüzden ben Tireboluluların, hiç şımarmadan kendilerini alkışlayabileceklerine inanıyorum.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bizim Köy

İş Güvenliği Kanunu Çok Kapsamlı; Ancak Denetleyeni Çok Az…

Bu Karmaşaya Kim Son Verecek!