Artık Danıştay’a Sorulmayacak…
Geçtiğimiz
günlerde meclisten geçen 6322 Sayılı kanunla Gelir Vergisi Kanununda bazı değişiklikler yapıldı. Bu yazıda biz
bazılarına değineceğiz.
Esnaf muaflığı genişletildi…
Gelir Vergisi Kanununun
9. maddesinin 8.bendinde yapılan değişikle bazı geleneksel sanatların yapıldığı
işkolları da esnaf muaflığına alındı.
Buna göre “Gelir Vergisi Kanunun 47 nci maddesinde
yazılı şartları haiz olanlardan kendi ürettikleri ürünleri satanlara münhasır
olmak üzere el dokuma işleri, bakır işlemeciliği, çini ve çömlek yapımı, sedef
kakma ve ahşap oyma işleri, kaşıkçılık, bastonculuk, semercilik, yazmacılık,
yorgancılık, keçecilik, lüle ve oltu taşı işçiliği, çarıkçılık, yemenicilik,
oyacılık ve bunlar gibi geleneksel, kültürel, sanatsal değeri olan ve
kaybolmaya yüz tutan meslek kollarında faaliyette bulunanlar” esnaf
muaflığı kapsamına alındı.
Yapılan bir başka
değişiklikle de esnaf muaflığı kapsamını genişletmek için Danıştay’dan görüş
alınması uygulamasından vazgeçildi. Bu düzenleme de “Yukarıdaki bentlerde sözü edilen işlere benzerlik gösterdikleri Maliye
Bakanlığınca kabul edilen ticaret ve sanat işleri ile iştigal edenler”
şeklinde ifade edildi.
Gerçek usulden basit usule geçiş kolaylığı…
Adı geçen kanunla
getirilen çok önemli bir uygulamada gerçek usulden basit usule geçme yolunun
açılmış olması oldu. Bundan önceki uygulamada bir defa gerçek usulde
vergilendirilenler, yaptıkları iş basit usule tabi olacak bir iş bile olsa
basil usule geçemiyorlardı. Yapılan bu değişiklik fiilen yapılan işin önemli
olması gerektiğini öne çıkarması bakımından önemli bir değişiklik olmuştur.
Daha önce örneğin bakkal işi ile iştigal edenler, işini kapatıp basit bir çay
ocağı işletmek isteseler deftere tabi olmak zorundaydı. Bu da aynı işi yapanlar
açısından haksız rekabet oluşturuyordu.
Bu düzenleme Gelir
Vergisi Kanunu 46.maddesinde “Gerçek
usulde vergilendirilmekte iken işini terk eden mükellefler ile basit usulün
şartlarını kaybedenlerden gerçek usulde vergilendirilmeye başlamadan önce işini
terk eden mükellefler, terk tarihini takip eden yılın başından itibaren iki yıl
geçmedikçe basit usule dönemezler. Bu hüküm, işin eş veya çocuklara devri
halinde de uygulanır” şeklinde ifade edildi. Aynı değişiklikte işe devam
edenler açısından “Gerçek usulde vergilendirilen mükelleflerden, 47 nci maddede
yazılı şartları taşıyanlardan arka arkaya iki hesap döneminin iş hacmi 48 inci
maddede yazılı hadlerden düşük olanlar, yazılı talepleri üzerine bu şartın
gerçekleşmesini takip eden takvim yılından başlayarak basit usule geçebilirler” şeklinde
düzenlendi.
Kuran Kursuna
yapılan yardımlar da indirilecek…
Gelir vergisi kanunun bağış ve yardımları düzenleyen 89.
maddesine de bazı eklentiler yapıldı. Buna göre “Özellikle 193 sayılı Kanunun 89 uncu maddesinin birinci fıkrasının (5)
numaralı bendinde yer alan “rehabilitasyon merkezi” ibaresi “rehabilitasyon
merkezi ile mülki idare amirlerinin izni ve denetimine tabi olarak yaptırılacak
ibadethaneler ve Diyanet İşleri Başkanlığı denetiminde yaygın din eğitimi
verilen tesislerin” şeklinde değiştirilmiş, (11) numaralı bendinde yer alan
“Türkiye Kızılay Derneğine” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Türkiye Yeşilay
Cemiyetine” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bentler eklenmiştir” denilerek
ibadethaneler ve Kur’an
Kursları da bağış ve yardım kapsamına alındı. Bu değişiklikle sınırsız bağış
yapılacak kurumlar arasına Yeşilay da alınmış oldu.
Yorumlar