Askerlerimiz Hamal mı?..


Afyon’da patlayan bombalar bizim de gönlümüzde patladı. Doğrusu henüz nedeni belli olmayan patlamada 25 vatan evladı paramparça oluverdi. Şehit olan Mehmetlerimizin mekânları cennet olur, inşallah.

Patlama olduğu günden beri düşünüyorum, askerlerimiz hamal mı diye. Öyle ya çoğunluğu kısa dönem erlerden oluşan askerler 284.000 adet bombayı nasıl taşıdılar? Ömürlerinde belki de marketten evine birkaç kilo eşyadan başka bir şey taşımayan bu erler nasıl onca yükü taşıdılar? Bu kadar bomba kaç ton eder acaba? Kaç kişi kaç saatte taşımıştır, bunca yükü? Mesleği hamallık olanlar için belki çok bir şey değildir ama bunca yıl okumaktan başka bir iş yapmayan, bürosunda mimar, mühendis olan veya eli kalem tutan diğerleri bunca yük altında neler çekmiştir, kim bilir?

Bugün okuduğum bir haber bu sorularımın hiç de yersiz olmadığı kanaatine vardırdı beni. Haberde  25 askerimizin şehit olduğu patlamayla ilgili Eskişehir'deki Askeri Mahkeme'de yapılan soruşturma sonrası bir binbaşı tutuklandı, bir albay ile bir üsteğmen tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmaya göre Susurluk'tan Afyon'a ise 248 ton el bombası, 360 ton 175 milimetrelik obüs mermisinin gönderildiği belirtildi.”  Habere baktığımızda benim 140 ton tahmin ettiğim yük daha da fazlaymış meğer 600 tonluk yükü taşıyacak babayiğitler nerededir kim bilir?

Haberin devamını okuduğumuzda bu durum daha vahim boyutlarda gözümüze çarpıyor. “Afyonkarahisar’daki Şehit Uzman Çavuş Mete Saraç Kışlası'nda 25 askerin görev yaptığı depoya Susurluk’tan kamyonlar dolusu mühimmatın geldiği belirlendi. Kışladaki depoya yerleştirilmek üzere gönderilen mühimmatın beş depoya yerleştirilmesi gerektiğini ifadesinde dile getiren Bölük Komutanı Binbaşı A.D.nin ancak 2 ayrı depoya istif yapıldığının söylediği iddia edildi.” Meğer gelen bir kamyonun bekletilmesi değilmiş sorun. Gelen kamyonlar dolusu mühimmat boşaltılmış ama son kamyona gelindiğinde patlamış, mühimmat. Öyle anlaşılıyor, haberden. Yoksa öyle değil mi? Başka kamyon var mıydı, bekleyen?

Elbette asker hiçbir şey taşımaz diye bir kural yok. Hamala yükü ağır gelmezmiş; asker de silahını ve sırt çantasını taşıyacak elbette. Çalıştığı yeri düzenlemek, çalıştığı malzemeyi taşımak gibi hayatın olağan akışında olan yükler insana ağır gelmez ama bunca yük alışık olmayan insanlarda değişik şekillerde tezahür edebilir. Şimdi şu sorular insanın aklına gelmiyor olamaz.
  1.  610 tonu bulan bunca yük kaç kamyonla taşınmıştır?
  2.  Bu kadar yük kaç günde kaç kişiyle taşınmıştır?
  3. Bir kamyon boşaltıldığına göre diğer kamyonlar daha önce mi taşınmıştır?
  4. Mühimmat Susurluk’tan geldiğine göre taşıma esnasında ne gibi önlemler alınmıştır?
  5. Hiçbir önlem alınmadan taşıma yapıldıysa önlem almayanlar hakkında da bir işlem yapılacak mıdır?

Bu blogdaki popüler yayınlar

Bizim Köy

Mahalli İdareler Secimi ve Ortaya Çıkan Haksızlıklar

Giresun Dernekçiliğinin Serencamı…