Giresun’un Zencileri..
Valimiz ulusal medyaya ara sıra konu oluyor. Oysa Valimiz Dursun
Ali Şahin, çok duygulu ve şiirsel konuşması ile her zaman yerel ve ulusal
medyaya konu olmaya zaten hazır biri. Geçtiğimiz günlerde bir muhabir arkadaşımızın
ulusal medyaya konu olan haberi üzerine “Belki sen bunun için 3-4 puan ya da 400-500
lira aldın. Ben vereyim sana o parayı” dediği için ulusal medyaya konu olmuştu.
Daha sonra Şebinkarahisar’da onarılan Meryem Ana Manastırı’nın Giresun’un Sümela
Projesi olduğunun lanse etmesi ile konu olmuştu. Sahi Giresun’da ne kadar Hıristiyan
var ki insanlar orada nikah kıyacak da buranın geliri Şebinkarahisar’ın derdine
deva olacak?
Sayın Valimiz en son il genel meclisinde yaptığı konuşma ile
gündeme geldi. “Giresun merkeze bağlı Çavuşoğlu, Çiçekli, Çandır, Ortaköy ve
Çalış köylerinin belediyeye geçmek istemelerinin gündeme gelmesi üzerine Vali
Şahin, kesinlikle bu duruma karşı olduğunu belirtti. Vali Şahin "Ben
oralara paramı harcamışım, efendim şimdi gelmiş ben oraya geçeceğim. Yok, öyle
yağma kardeşim. Zaten belediyelerin yükü kendine yetiyor. Bir de onlara yük
olunmasın. Sonra belediyeler geliyor bizden para istiyorlar. Kesinlikle
köylerin belediyeye geçmesine taraftar değilim. Ben her türlü hizmeti
götürmüşüm niye sen şimdi belediyeye geçmeye çalışıyorsun? Kendini belediyeye
geçmekle şehirli mi zannedeceksin? Yani zencinin adını beyaz gül koymakla beyaz
mı oluyor? Gül mü oluyor? Yanlış mı söylüyorum arkadaşlar?
Arkadaşlar sizin oyunuza, reyinize karışmam ama ben Osman
Bey'e de söyledim bu işler yanlış arkadaşlar. Çandır köyü geçen geldi 'efendim
bizim her şeyimiz tamamlandı artık Belediye sınırları içerisine geçeceğiz'
dedi. Hadi doğru evine, doğru evine hadi dedim. Öyle yağma yok. Şuan ben
geçişlere, sınır değişikliklerine karşıyım" dedi.
Acaba öyle mi? Gerçekten de Çandır köylülerine “hadi doğru
evine, doğru evine hadi” denince olay bitmiş olur mu? Yapılacak şeyler
konusunda her şey bitmiş olur mu? Yoksa Vali Bey söylediği ile kalır mı? Bu
konu da valiliğin “Ben oralara paramı harcamışım, efendim şimdi gelmiş ben
oraya geçeceğim. Yok, öyle yağma kardeşim” deme hakkı var mı?
Bu konudaki hukuki düzenlemelere baktığımızda birleşme
konusunun 5393 sayılı Belediye Kanunun “Birleşme ve katılma” baslıklı 8 inci
maddesine göre yapılmakta olduğunu görüyoruz. Bu kanunun 8. maddesinin son
fıkrasında; birleşme ve katılma işlemlerini düzenlediğini, 8 inci maddede
düzenlenmeyen hususlarda, 5393 sayılı Kanunun belediye kurulmasını düzenleyen 4
üncü maddesi hükmüne göre işlem yapılacağı belirtilmektedir. 8. maddesin ilgili
kısmı “Bir belde veya köyün veya bunların bazı kısımlarının meskûn sahasının,
komşu bir beldenin meskûn sahası ile birleşmesi veya bu sahalar arasındaki
mesafenin 5.000 metrenin altına düşmesi ve buralarda oturan seçmenlerin
yarısından bir fazlasının komşu beldeye katılmak için başvurması hâlinde,
katılınacak belde sakinlerinin oylarına başvurulmaksızın, katılmak isteyen köy
veya belde veya bunların kısımlarında başvuruya ilişkin oylama yapılır. Oylama
sonucunun olumlu olması hâlinde başvuruya ait evrak, valilik tarafından
katılınacak belediyeye gönderilir. Belediye meclisi evrakın gelişinden itibaren
otuz gün içinde başvuru hakkındaki kararını verir. Belediye meclisinin uygun
görmesi hâlinde katılım gerçekleşir. Büyükşehirlerde birleşme ve katılma
işlemleri, katılınacak ilçe veya ilk kademe belediye meclisinin görüşü üzerine,
büyükşehir belediye meclisinde karara bağlanır. Katılma sonrası oluşacak yeni
sınır hakkında, 6 ncı maddeye göre işlem yapılır ve sonuç İçişleri Bakanlığına
bildirilir.”
Bu kanuna ve kanunla ilgili diğer düzenlemelere baktığımızda
Sayın Valimizin dediği gibi “hadi oradan, doğru evine hadi” demekle köylülerin
isteği geri çevrilemez. “Ben oralara paramı harcamışım, yolunu, suyunu
yapmışım” demek ise hiç yakışmaz. Her vatandaşın devletin imkanlarından
yararlanma hakkı vardır. Oraya yapılan hizmet hiç kimsenin kaşı ve gözü için
yapılmamıştır. Zaten vatandaş da o hizmetin yeterli olmadığına inandığı için
belediyeye geçmek istiyor. O hizmet yeterli görülseydi her hizmetin paralı
olacağı belediyeye kim geçmek ister ki!
Ayrıca köylü, şehirli, zenci, gül ve beyaz benzetmesi var ki
ona hiç değinmeyelim….